Dikkat Dağınıklığı, Hiperaktivite ve Hayat


Uzm. Dr. Emsal Şan
Kategori:
Dikkat Dağınıklığı, Hiperaktivite ve Hayat
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), dikkat dağınıklığı, aşırı hareketlilik ve dürtüsellik belirtileri ile giden bir tablodur. Her çocukta belirtiler ve belirtilerin şiddeti farklı olabilir. Bazı çocuklarda dikkat dağınıklığı, dalgınlık, unutkanlık, dikkatin kolay çelinmesi, dikkatsizce hatalar gibi dikkat eksikliği belirtileri belirgin olup, hiperaktivite ve dürtüsellik belirtileri olmaz. Bu alt tipe Dikkat Eksikliği Baskın tip deriz. Bu çocuklar sınıfta dalgın, kendi dünyasında ve çevreden kopuk görünebilirler. Sınavlarda basit hatalar yapabilir, genelde sınav süresi uzadıkça daha fazla hata yaparlar.
Bazı çocuklarda ise hiperaktivite ve dürtüsellik belirtileri bulunurken, dikkat eksikliği belirtileri olmaz. Bu çocuklar yaşıtlarına göre daha hareketli, kıpır kıpır, adeta bir motor takılmış gibi hareket eden çocuklardır. Dürtüsellik nedeni ile genelde aklına eseni yapar ve söylerler. Yani ortamına göre davranmakta zorlanırlar. Bu durum hem iletişim kazalarına hem de fiziksel yaralanmalara sebep olabilir. Hiperaktif ve dürtüsel çocukların yaşıtlarına göre daha çok düşmesi, yaralanması hatta başlarına kırık, çıkık, yanık gibi durumların gelmesi sık karşılaştığımız durumlardır. Bu alt tipe de Hiperaktivite ve Dürtüsellik baskın tip denir.
Çoğu çocukta ise hem dikkat eksikliği hem de hiperaktivite ve dürtüsellik belirtileri bir arada bulunur. En sık gördüğümüz bu alt tipe ise Bileşik tip denir.
DEHB beyinde frontal korteks (alnımızın arkasında bulunur) dediğimiz bölümün, bazı diğer beyin bölgeleri (striatum, beyincik gibi) ile bağlantı sorunları olmasından kaynaklanır. Çoğu çocukta kalıtımsal nedenler sebebiyle oluşur. Yani anne babalarından gelen genler nedeniyle. Bu nedenle de kalıtım ile aktarılan bir bozukluktur. Daha nadiren ise edimsel olarak (düşük doğum ağırlığı, prematüre doğum, doğum travmaları, gebelikte kullanılan ilaç, sigara, alkol gibi maddeler vb nedenlerle) kazanılır.
DEHB tanısı nasıl konur?
DEHB tanısı klinik görüşme ve gözlem ile konur. Günümüzde tanı koyduran bir laboratuar testi ya da görüntüleme yöntemi yoktur. Hem çocuk/ergenle hem de ebeveynler ile yapılan detaylı görüşme sonrası tanı konur. Tanı koymada çocuğu tanıyan diğer kişilerden bilgi almak oldukça faydalı ve gereklidir. Çocuğu iyi tanıyan bir öğretmen ve rehber öğretmenlerden alınan bilgiler yol gösterici olabilir. Görüşme sonrası uygulanan tanı koymaya yardımcı ölçek ve anketlerde bize yardımcı olur.
DEHB nasıl tedavi edilir?
DEHB tedavisi çok yönlü bir tedavidir. Çoğu zaman iş birliği gerektirir. Klinisyenin aileye ve çocuğa DEHB’nin ne olduğunu anlatması gerekir. Aile eğitimi ile anne babaya DEHB’li bir çocuğun evde neye ihtiyacı olduğu anlatılır. Öğretmenler ve okul ile iş birliği çok önemlidir. Çocuğun okuldaki ihtiyaçlarının saptanıp gerekli düzenlemelerin yapılması gerekir.
Medikal tedavi gereken durumlarda aileye ilaç etki ve yan etkileri hakkında bilgi verilmelidir. İlaç tedavisi kullanan çocuk ve ergenlerin en azından tedavinin başlangıç safhasında yakından takibi gerekir.
Aile, okul ve klinisyenin iş birliği ile DEHB belirtilerinin üstesinden gelebilmek mümkündür. Böylece çocuklar daha mutlu ve daha uyumlu bir çocukluk ve gençlik dönemi geçirebilirler.
Tedavi edilmeyen bazı çocuklarda yaş büyüdükçe davranış sorunları ve karşı gelme bozukluğu belirtileri gelişebilir. Bu durumda tedavi daha karmaşık ve güç hale gelir. Bu nedenle anne babaların belirtiler daha şiddetli ve süreğen hale gelmeden çocuk psikiyatri uzmanına başvuru yapması hayati önem arz eder.